Fitoplankton gibi mikroskopik deniz yosunu suda asılı büyür. Dünyanın en büyük bitkilerinden biri olan dev kelp gibi daha büyük olanlar, büyük ölçülere ulaşırlar ve deniz tabanında kökleri olan bir su altı ağacı gibi dururlar. Serbestçe büyüyen ve içinde bulunduğu alana zararlı olabilecek bir yabani ottan farklı olarak deniz yaşamında son derece hayati bir rol oynamaktadır.
Gıda zincirlerinin çoğunluğu için temel besin görevi görür ve bir dizi deniz canlısına ev sahipliği yapar. Buna ek olarak, antik çağlardan beri insanlara sağlık yararları sağlamak için güvenle kullanma sebebi olan; antimikrobiyal ve antienflamatuvar özelliklere sahiptir. Aşağıda ayrıntılı olarak sunulan birçok sağlık faydası barındırır.
Kanserle Mücadele Eder: Deniz yosunu, deniz suyundan bol miktarda emilim sağladığı için zengin bir iyot kaynağıdır. İyot, tüm yaş gruplarında düzenli gelişim için gerekli olan hayati bir besindir. Beyin ve hipofiz bezini de içine alarak, tiroid fonksiyonunun düzenlenmesi için gereklidir. Yeni doğanlarda merkezi sinir sisteminin miyelinasyonu sürecinde, tiroid hormonu da önemli bir rol oynar. Vücuttaki iyot eksikliği, tiroid büyümesi veya guatr, hipotiroidizm ve zeka geriliği gibi anormalliklerle sonuçlanabilir. İyot, bebeğin beyin hücrelerinin normal gelişimi için hamilelik ve emzirmede son derece önemlidir. Bu dönemlerde ya da erken çocukluk dönemindeki iyot yetersizliği, zayıf beyin gelişimine veya beyinde anormalliğe yol açabilir.
Obeziteyi Önler: Bilimsel araştırmalar, yenilebilir yosunların obezite karşıtı etkilere sahip olduğunu göstermiştir. İçinde bulunan bir bileşik olan fucoxanthin, yağ birikimini azaltmaya ve kilo vermeye yardımcı olur. Yağların oksidasyonunu teşvik etme yeteneği nedeniyle reçeteli diyet ilaçları ve mide hapları yapımında kullanılır. Bu ilaçlar her zaman bir tıp uzmanıyla görüştükten sonra kullanılmalıdır.
Sindirime Yardım Eder: Deniz yosununun hafif bir müshil etkisi vardır ve sağlıklı sindirimin korunması açısından oldukça yararlıdır. Sindirim enzimlerinin salınımını teşvik eder, besinlerin emilimini destekler ve yağ metabolizmasını kolaylaştırır. Çalışmalar, polisakkaritlerin bağırsak üzerinde prebiyotik etkiler gösterdiklerini bulmuştur, bu da yararlı mide bakterilerinin normal işleyişine yardımcı olur ve mide duvarını zararlı bakterilere karşı korur.
Diyabeti Azaltır: Kahverengi alglerde bulunan fucoxanthin bileşiğinin diyabet karşıtı etkilere sahip olduğu kanıtlanmıştır. Bununla birlikte, kombu olarak da bilinen deniz yosunu Laminaria japonica’nın trigliserit emilimi üzerindeki etkisi, diyabet açısından yarar sağlar. Araştırmada belirtildiği gibi, diyabet karşıtı etkisi Laminaria japonica’nın içindeki aljinik asit varlığına bağlanabilir.
Diş Sağlığını Korur: Deniz yosunu özütü diş çürümelerini engelleme hususunda uzun zamandır kullanılmaktadır. Antienflamatuvar özellikleri, tükürük bezlerinin işleyişinde iyileşme sağlanmasından ve ağız dokularının hasara daha dirençli hale getirilmesinden sorumludur. Deniz yosunundan elde edilen aljinik asitten elde edilen bir tuz olan aljinat, diş kalıpları imalatında oldukça kullanışlıdır.
Antikoagülan Özellikler Barındırır: Laboratuvar araştırmaları, antioksidan ve antikoagülan özelliklere sahip olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca kan inceltici olarak bilinen antikoagülanlar, kan pıhtılarının oluşumunu önler ve inme, kalp yetmezliği ve damar tıkanıklığı riskini azaltır. Turbinaria ornate, kelp ve bladderwrack gibi kahverengi alglerde bulunan fucoidanlar olarak adlandırılan polisakkaritler bu yararlı etkiyi gösterir.
Vücudu Temizler: Vücudu arındırmak ve temizlemek için zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır. İçinde bulunan doğal emici aljinatın bağlanma özelliği; kurşun, cıva ve diğer kirleticiler gibi ağır metaller dahil olmak üzere toksik maddeleri zehirsiz hale getirir ve onları bağırsak hareketleriyle vücuttan uzaklaştırır.
Gribi Önler : İnfluenza B virüsüne karşı koruyucu bir etki sağlama konusunda umut verici olduğu kanıtlanmış antiviral özelliklere sahiptir. Deniz yosunu özleri, hücrelerde zararlı viral partiküllerin emilimini ve vücudun enfekte olmasını önler.
Kalp Sağlığını Korur: Vücuttaki trigliserit ve kolesterolün düşük seviyelere indirilmesinde faydalı olmaktadır. Bu, kalp sağlığının korunmasına, kan damarlarında dolaşımın sağlanmasına yardımcı olur ve kalp yetmezliği, ateroskleroz ve periferik arter rahatsızlıkları gibi ölümcül durumları önler.
Radyoaktif Hasarı Engeller: Deniz yosunu, cildi güneş ışığına maruz kalmanın yol açtığı zararlardan koruyabilme özelliğine sahiptir. Bu savunma etkisi, hücre hasarının önlenmesine ve hücrelerin hayatta kalma oranının artırılmasına yardımcı olan fucoxanthinin varlığına atfedilebilir. Antioksidan etkisi, kırışıklık oluşumundan korurken, aynı zamanda kozmetik endüstrisinde güneş kremlerinin üretiminde de etkili bir bileşen olmasını sağlar.
Cilt Bakımını Destekler: Deniz yosunundaki temel vitaminler, mineraller, amino asitler ve antioksidanların zenginliği, cildin canlanmasını, nemlenmesini ve gençleşmesini sağlar. Bu içerik, cildi çevredeki kirleticilerin zararlı etkilerine karşı korur ve cildin yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı olur. Bilimsel araştırmalar, deniz yosunu özütünün anti-aging özellikler içerdiğini ve cilt bakımı kozmetiklerinin üretiminde yararlı bir bileşen olarak kulanıldığını açıkça ortaya koymuştur. Deniz yosununda bulunan antienflamatuvar özellikler, deri döküntülerini ve yaraları tedavi etmede faydalıdır. İçerisindeki fitobesinler kan akışını artırır ve yüze sağlıklı bir ışıltı verir. Deniz yosunu, toksinleri gözeneklerden atarak, cildi detoksifiye eder ve temizler.
Saç Bakımında Yardımcı Olur: Deniz yosununun yüksek mineral içeriği, saç sağlığının korunmasına yardımcı olur. Saç köklerini ve çeperini güçlendirmeye yardım eder ve kalınlaştırır. Bu yararlı etkileri nedeniyle, şampuan ve saç kremlerinin üretiminde de kullanılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder